Sayaç

Üyeler : 152
İçerik : 91
Web Bağlantıları : 11
İçerik Tıklama Görünümü : 124149

Ziyaretçi Trafiği

mod_vvisit_countermod_vvisit_countermod_vvisit_countermod_vvisit_countermod_vvisit_countermod_vvisit_countermod_vvisit_counter
mod_vvisit_counterBugün24
mod_vvisit_counterDün50
mod_vvisit_counterBu Hafta264
mod_vvisit_counterGeçen Hafta599
mod_vvisit_counterBu Ay1358
mod_vvisit_counterGeçen Ay6721
mod_vvisit_counterToplam519741

Online (Son 20 Dakika): 23
IP Numaranız: 52.14.216.87

Hava Durumu

Metin Büyüklüğü

BILGILER PDF Yazdır e-Posta
Cumartesi, 21 Aralık 2013 00:13
?ZARALI MAHMUTOĞULLARI SÜLALESİ İLE İLĞİLİ GENEL BİLGİ?

SEBEBİ TAHRİRİ HURUF OLDURKİ,
Veliyül niam efendimiz, havası kurlarının ZARA namı kariyeleri dahillerinde; Arazi, boz ve hali kalup tapuya müstahak olmakla zemini mezkûr enin bir hududu yol, hamik tarikiam ve bir hududu yine tarikiam ve çimenlik yolu ve bir hududu sıptoros yolu, bu hududu ziraat ile mahdut kışlak ve yaylalık MAHMUT PAŞA namı kimesnenin yedine bu sened-i-resmi verildi.
Evladı zapt ve ziraatlarına tarafımızdan ve tarafı ahardan mani olmayıp mucibince amel olasız.

MUSTAFA AĞA
Sene Seb?in ve Elifin
1070(1654)

Yukarıdaki beraat, Osmanlı İmparatorluğu padişahlarından, IV. Mehmet?in üst düzey bir yetkilisi olan Mustafa Ağa tarafından, büyük dedemiz MAHMUT PAŞA?ya verilen bir belgedir. Beraatta ismi geçen şahsın ailesine ve bu aileden gelen soya, Sivas?ın ZARA ilçesinde ve yöresinde MAHMUTLAR SÜLALESİ denilmektedir. (*1)
Elimizdeki bilgilere göre sülale, en büyük dedemiz MAHMUT Paşanın torunlarından, HACI HALİL EFENDİ ve onun çocuklarından HACI AHMET EFENDİ (Sarı Müftü), MEHMET AĞA (Onbaşı Ağa), EBYAS HATUN (Ebe Kız - KURT), HACI ABDURRAHMAN EFENDİ (Koca AĞA), ELİF HATUN, HASAN AĞA (Titiz Paşa) dan gelmektedir. Bunlardan Elif Hatun evlenmemiş, Ebyas Hatun?un çocukları olmamış, diğer çocukların ahfadı (çocukları, onların torunları, dokuz göbek)  isimlerinin büyük bir kısmı elimizde mevcut olup, şematik AİLE SECERESİ haline getirilmiş ve bu hali ile canlı tutulmaya çalışılmaktadır.
345 yıllık bir maziye sahip olan sülalenin mensupları, akıp giden yıllar ve asırlar içerisinde; milletine, devletine, vatanına ve bayrağına daima bağlı ve saygılı olmuş, İstiklal Mücadelesine büyük katkılar sağlamış (*2), bu uğurda şehitler vermiş, Türk ve İslam inanç ve şuurunu ruhunda taşımış, milletine hizmeti ibadet saymış, topluma çeşitli meslek ve kademelerde insanlar yetiştirmişlerdir.
Bunlar Sektörel olarak;
Eğitim ve Öğretim Sahasında;
Öğretmen, idareci, asistan, doçent, profesörler, dekan ve rektör.
İdari Sahada;
Memur, şef, müdür, daire başkanı, başkan, il ve bölge müdürleri, genel müdür yardımcıları, genel müdürler, müsteşar yardımcıları, müsteşarlar, nahiye müdürü, kaymakam, vali, avukat, hakim, savcı, noter, doktor, mühendis, astsubay, subay, generaller, emniyet mensubu.
Mahalli ve Siyasi Sahada;
İl genel meclisi, belediye meclisi üyeleri, belediye başkanları, milletvekilleri, senatör ve bakan.
Tarihi ve Sosyal Sahada;
Birçok hayır kurumu kurmuş, sivil toplum kuruluşlarını oluşturan dernek, sendika, vakıflarda kurucu ve yönetici olmuşlar.
Dini Sahada;
Osmanlı İmparatorluğu ve Cumhuriyet döneminde birçok imam, müezzin, toplumu irşat eden din adamları, müftüleri bünyesinden çıkartmıştır. Bu müftülerden (sülalemizden çıkan dördüncüsü) kendisine İstanbul ve Şam üniversitelerinde müderrislik, öğretim üyeliği teklif edilen Hacı Mahmut Hilmi Efendi ile ilgili bir anıyı anlatmak isteriz. (*3)
Sülalenin tipik özelliği; hayır ve hasenat işlerine yatkın olması, hizmeti ibadet sayarak, Zara ve Sivas başta olmak üzere, Türkiye?nin birçok şehir, köy ve kasabalarına ve buralarda yaşayanlara hizmet götürmeleri, hayırlı evlatlar ve insanlar yetiştirmeleridir. Sülale, ticaretten ziyade kamuya hizmet veren, orta gelirli, inançlı, itibarlı, bulunduğu yerlerde sevgi ve saygı gösterilen kişilerden oluşmuştur. Bu itibar, onların aldıkları aile eğitimi ve genetik yapılarından kaynaklanmaktadır. Arkasında tertemiz mazisi olan, bu günde aynı özellikleri taşıyarak devam ettiren kalabalık bir sülale olan Mahmutoğulları, bu özelliklerini yeni nesillerine aktarmak, gerek yurt dışı ve gerekse yurt içinde çeşitli nedenlerle çeşitli yerlerde, bulunmaları sonucu bir birlerini tanıyamayacakları düşünülmüş, bu noksanlığın olmaması için, soyadı birlikteliği teessüsü, aile büyükleri tarafından uygun ve gerekli görülmüştür. Bu birlikteliği çağrıştıracak, yaşadıkları yöredeki lakaplarından esinlenerek, soyadlarını MAHMUTOĞLU olarak değiştirmelerini kararlaştırmışlardır. Bu karar doğrultusunda bir kısım akrabalar soyadlarını MAHMUTOĞLU olarak değiştirmiş, bir kısmı ise çeşitli nedenlerle değiştirme imkânı bulamamışlardır.
Bu birlikteliğe neden karar vermişlerdir;
Kararın altında, yukarıda belirttiğimiz gerekçe bulunmakla birlikte, beşeri ve sosyal yaşamdaki hayat felsefesi de dikkate alınmıştır.
Bunlar;
1. İnsanlar yaşam boyu baba, anne ve kardeşleri ile irtibatları olsun, diğerleri ile olsa da olur, olmasa da olur felsefesini mi benimsemeli?
2. Yoksa gerek sosyal dayanışma ve gerekse dini açıdan, soyunu, sülalesini tanıyıp, yaşam boyu mümkün olduğunca diyalog içerisinde bulunup, birbirleri ile neşeli ve kederli günlerinde birlikteliğin lezzetini tatmalımı? (Ağaç dalı ile gürülder misali, v.s.)
Bu iki sorunun kabulü veya reddi bir hayat felsefesi olarak elbette ki kişi veya aile topluluklarının bileceği bir şeydir. Diğer bir ifade ile tercih meselesidir.
Sülalemiz ikinci şıkkı tercih etmiştir.
MAHMUTOĞULLARI SECERESİNİN OLUŞUMU
Aile şeceresinin oluşumunu ve soy ad birlikteliğinin fikrini ortaya atan (büyük dedelerimizden Mehmet Ağa?nın torunlarından, Müftü Hacı Abdulgafur Efendinin oğlu, emekli subay) aile büyüğümüz merhum Remzi MAHMUTOĞLU, yine aile büyüklerimizden merhum Ömer HOCAOĞLU ve Burhan ÖNDER (*4) ile birçok akrabamız ve komşularımızdan derlediği ve bugünkü şecerenin temelini oluşturan bilgileri, 1970 yılına kadar toplamış, bunların asılları kendisinde kalmak üzere bir suretini de dizayn edilmek ve şecerenin devamı için, 1970 yılında Ankara?da bulunan değerli akrabamız Doğan MAHMUTOĞLU?na vermiştir. 2010 yılı itibariyle elimizde bulunan mevcut şecere, 1970 yılında her kuşağı bir halkadan (göbekten) oluşan, dokuz halkadan meydana gelecek şekilde dizayn ettirilmiş, 1970 yılından sonraki bilgiler canlı tutulmaya çalışılmış, ilave bilgilerin bir kısmı Zara Nüfus Müdürlüğü?nden, bir kısmı da değerli akrabalarımızdan temin edilerek süreklilik arz edecek duruma getirilmiştir. Bu bilgiler bir taraftan canlı tutulurken, diğer taraftan da, değerli akrabamız Alper TORUN tarafından bilgisayar ortamına aktarılmaya başlanmıştır.
DERNEĞİMİZİN KURULUŞU
Akraba tutkunluğumuz ve dayanışmamız geçmiş yıllardan bu yana sürüp gelmiştir. Zaman içerisinde bazı kopukluklar olmuş, bu da aile felsefemize uygun düşmemiştir. Bu kopuklukların olmaması bilakis, kaynaşmanın daha da artırılması için, rahmetli Remzi MAHMUTOĞLU tarafından başlatılan çalışmalar, etkinlikler, devam etmiş, ayrıca birlikteliğin bir sisteme bağlanması görüşü, Ankara ve İstanbul?daki bir kısım akrabalarımız da gündeme gelmiş ve bundan 5-6 yıl önce bu akraba birlikteliğinin bir vakıf veya dernek çatısı altında organize edilmesi düşünülmüştür.
Yapılan araştırma ve çalışmalar sonucu, o tarihlerde bir vakıf oluşumu hem zor, hem de masraflı olacağı görülerek, yine o tarihlerde yeni değiştirilen dernekler yasasına göre yapılacak oluşumun, yapmayı düşündüğümüz etkinliklere izin verebileceği tespit edildiğinden dernek kurulmasına karar verilmiştir.
Ankara?da, başta rahmetlik Naci Ural OĞUZ (Dernek tüzüğü taslağının araştırılması ve derlenmesini yapmış, hasta yatağında rahmete kavuşacağı son ana kadar yazımını gerçekleştirmiştir), Semiha Turhan, Naci Oğuz, Halis Aksoy, Sacit Hocaoğlu, Doğan Mahmutoğlu, Ruhi Şimşek, İzzet Önder, Ümit Arabacı, Adnan Aksoy, İstanbul?da Sevim Aksoy,  Erol Önder, Şükran Baskak (Önder), Asuman Önder ve diğer akrabalarımızın katkıları ile Derneğimiz, Genel Merkezi Ankara?da olmak üzere 15/Mart/2007 tarihinde kurulmuştur.
(*) AÇIKLAYICI NOTLAR
(*1)Sülaleye Zara ve Sivas?ta MAHMUTLAR denilmekle birlikte, Mahmutların bir kolu olan ve Müftüler olarak adlandırılan guruptan esinlenerek MÜFTÜLER de denilmektedir. Bunun nedeni, büyük dedelerimizden Hacı Ahmet Efendi (lakabı SARI MÜFTÜ) sülalemizin ilk müftüsüdür. Onun bir oğlu Hacı Mehmet Kutbettin Efendi (Kamil Efendi?nin babası, torunlardan Meral Şimşek, Kamil ve Salih Turhan?ın büyük dedesi) ikinci müftü, diğer oğlu Hacı Mehmet Sadettin Efendi (Durmuş Turhan?ın babası, Reşat-Nahit Turhan?ın dedesi, Cengiz Turhan?ın büyük dedesi) üçüncü müftü olması nedeniyle yaygın bir deyiş oluşturmuştur. Bunlarla birlikte, yine sülalemizin büyük dedelerinden Mehmet Ağa?nın torunları Hacı Mahmut Hilmi Efendi (Ayşe Dökmetaş, Kamer Hocaoğlu, Hacı Abdulgafur Efendi?nin kardeşleri, Ahmet Efendi, Zehra Hatun, Abuzer Efendi nin amca çocuğu, Doğan Mahmutoğlu?nun dedesinin yeğeni, Emin Mahmutoğlu?nun babası, Edip Mahmutoğlu?nun dedesi) sülalenin dördüncü müftüsü, Hacı Abdulgafur Efendi (Dördüncü müftü Hacı Mahmut Hilmi Efendi, Ayşe Dökmetaş, Kamer Hocaoğlu?nun kardeşleri, Remzi ve Mehmet Mahmutoğlu?nun babası, Serdar-Selami-Ali Can Mahmutoğlu?nun dedeleri) sülalenin beşinci müftüsüdür.
(*2) Ulu Önder Atatürk, İstiklal Mücadelesi?ne başladığı tarihlerde, yani 1919 tarihlerinde, Samsun-Amasya-Erzurum-Sivas yörelerindeki faaliyetleri esnasında bilindiği gibi yaklaşık üç ay Sivas?ta kalmış ve bu arada 4/Eylül /1919 tarihinde Sivas Kongresini toplamıştır. Bu toplantı öncesi, başta İngilizler olmak üzere dış güçlerin etkisi ve baskısı altında bulunan İstanbul Hükümeti, Mustafa Kemal Paşa?nın ?derdest edilerek (elleri bağlanarak) payitahta gönderilmesi tamimini tüm yurda telgraflarla bildirmiştir. Büyük Nutuk?tan da okuduğumuz gibi İstiklal mücadelesinin planlanması, bunların gerekli yerlere duyurulması, karşılıklı görüş alışverişlerde bulunulmasında isimsiz kahramanlar olarak isimlendirdiğimiz posta camiasının çok büyük rolü olmuştur. Bu isimsiz kahramanlar içerisinde yer alan ve yörenin etkin ismi olan, o zamanki Zara posta müdürü dedelerimizden Kamil Efendi, Ulu Önderin 1919 Eylül aylarında Sivas?ta bulunması ve çeşitli nedenlerle sıkıntılı olması nedeniyle geçici bir süre gözden uzak bulunan Kavak Çiftliğinde misafir etmiş, tehlike def edildikten sonra, büyük önder tekrar Sivas?a intikal etmiş, kongre hazırlıklarını devam ettirmiştir. Cumhuriyet ilan edildikten sonra, tebrik ve kutlamalar için Ankara?da, Ulu Önder Atatürk?ü kutlamak için Sivas?ta, Kamil Efendi?nin de bulunduğu bir heyet oluşturulmuş, bu heyet Ankara?ya giderek Gazi Hazretlerini tebrik etmiştir.
Ayrıca, yine akrabalarımızdan aile büyüğümüz Recep Efendi, Atatürk tarafından, Sivas Zara?yı temsilen ERZURUM DELEGESİ tayin edilmiş, istiklal mücadelesinin fikir, düşünce ve kararlarında katkıda bulunmuştur.
(*3) Bu müftülerden kendisine İstanbul ve Şam üniversitelerinde müderrislik, Öğretim üyeliği teklif edilen Hacı Mahmut Hilmi Efendi ile ilgili bir anıyı anlatmak isteriz. Ulu Önder Atatürk, 1924 yılında değerli eşi Latife hanımefendi ile birlikte Erzurum?a geçerken Zara?da mola vermişler, Atatürk?ün itibarlı adamlarından birisi olan Kamil Efendinin konağında misafir olmuşlar, kasaba halkının ileri gelenleri ile sohbet etmişlerdir. Büyük devrimlerin yapıldığı döneme rastlayan bu seyahat ve sohbet esnasında, Latife hanımefendi, dini konuda bir bilgi almak istemiş, huzurda bulunanlar ilçenin çok bilgili bir müftüsünün olduğu, emir buyrulur ise davet edilmesini önermişler, Atatürk?ün talebi üzerine, dedelerimizden müftü Hacı Mahmut Hilmi Efendi huzura çağrılmıştır. Tanışma faslından sonra, akşamüzeri, Latife hanımefendi merak ettiği bazı dini bilgileri almak üzere müftü efendi ile yan odaya geçerler. Sohbet ve irşat sabahın saat dördüne kadar devam eder. İrşadın lezzetine doyamayan Latife hanımefendi, müftüyü de yanına alarak, Atatürk?ün bulunduğu odaya gelir ve Atatürk?e ?Paşam işte size aradığınız gerçek bir din adamını tanıtmak istiyorum, sabah namazına kadar biraz daha kalalım? diye talepte bulunur. Talep Atatürk tarafından uygun görülür sohbet sürer gider, sabahleyin heyet Erzurum?a uğurlanır. Daha sonraki aylarda, Diyanet İşleri Başkanlığı kurulacağı dönemde Atatürk, Sivas valisi aracılığı ile Müftü Hacı Mahmut Hilmi Efendiye, Diyanet İşleri Başkanlığını önerir. Müftü yaşlı ve rahatsız olması nedeniyle, büyük bir nezaket çerçevesi içerisinde affını ister. Kısa bir zaman sonra da rahmetlik olur.
FAALİYETLERİMİZ
Bu çalışmalar yapılırken, özellikle İstanbul, Ankara, Sivas ve Zara?daki akrabalarımızla temasa geçilmiş, çeşitli hayır ve hasenat işlerine katkı sağlanmış, her yıl İstanbul ve Ankara ortasında bulunan Bolu ili civarında hasret giderme, yeni nesillerin bir birleri ile tanışmalarını sağlamak amacı ile ananevi piknikler düzenlenmiş, ayrıca;
· Ramazan ve Kurban Bayramları öncesi dinen yapmamız gereken vecibelerimiz ile ilgili Ankara ve Zara?da yoğun çalışmalara girilmiştir. Bunun için Ramazan Bayramı öncesi, zekât ve fitre bağışları ile Kurban Bayramında kurban adağı yapmak isteyenler, o yıl Diyanet İşleri Başkanlığı?nın yayınladığı miktar kadar parayı, belirtilen banka hesap numarasına, ne için yatırdığını belirterek göndermekte, hesapta biriken para, Zara?da akrabamız Ekrem MAHMUTOĞLU tarafından, mahalle muhtarlarımızdan alınan bilgi doğrultusunda, öncelikle ihtiyaç sahibi akrabalarımıza ve diğer ihtiyaç sahiplerine ayni veya nakdi olarak dinimiz vecibelerine göre kullanılmaktadır.
· Her yıl, İstanbul, Ankara ve Sivas?ta tüm akrabalarımızın iştiraki ile Ramazan ve Kurban Bayramlarının kutlanması için, bayramlaşma toplantısı yapılmakta, böylece senede en az iki defa bir birimizi görmekte, hasret gidermekte, tanışıklığı pekiştirmekteyiz.
· Zara?da Tolos Dağı eteklerine, ?MAHMUTOĞULLARI HATIRA ORMANI? ihdası için gerekli çalışmalar yapılmıştır. (*5)
· Sivas?ta Cumhuriyet Üniversitesi kampusu içerisinde yer alan İlköğretim Koleji?nin yapımı için Sevim ÖZDUMAN (Aksoy) ve Mahir ÖZDUMAN tarafından çok büyük katkı sağlanmış, okula isimleri verilmiştir. (*6)
· Köylerden ve kasabalardan gelip, Zara?da ilköğretim ve lisede okuyacak kız öğrencilerin kalması için inşa edilen öğrenci yurdu yapımına, sayın Prof. Dr. Halis AKSOY tarafından büyük katkı yapılmış, yurda ?Prof. Dr. Halis AKSOY Kız Öğrenci Yurdu? ismi verilmiştir. (*7)
· Zara Belediyesi imar planının revize edilmesi sonucu, Karayolları Şube Şefliği?nden Kızılırmak?ı keserek Tekke köyü yoluna kavuşacak şekilde planlanan yeni cadde için gerekli olan arsa, merhum Osman MAHMUTOĞLU, merhum Sami MAHMUTOĞLU ve Doğan MAHMUTOĞLU tarafından belediyeye bedelsiz olarak terk edilmiştir.
· Sn. Ruhi ŞİMŞEK ve kardeşleri, Tolos Dağı eteklerindeki 30 dönüm arazilerini, ağaçlandırma yapmak kaydı ile belediyeye terk etmişlerdir.
· Zara?daki Devlet hastanesinin genişletilmesi çalışmalarında, iki adet yoğun bakım ünitesinin yapılması kararlaştırılmış, inşa edilen bu kısmın içine iki adet yoğun bakım seti, akrabalarımızdan Amerika?da rahmetlik olan merhum Dr. Bahattin ÖNDER ailesi tarafından bağış yapılmış, bu yere ?Dr. Bahattin ÖNDER Yoğun Bakım Ünitesi? ismi verilmiştir. (*8)
· Zara?da yapılmakta olan öğrenci yurduna, akrabalarımızdan Sayın Ömer AKSOY çok büyük katkıda bulunmuş, inşaat devam etmektedir. (*8)
· Zara?da bir ilköğretim okulu, lise ve Sivas?ta bir Kura?n Kursu?na birer akıllı sınıf sistemi kurulmuş, sınıfların kapısı üzerine, merhum Hayriye MAHMUTOĞLU, Menşur MAHMUTOĞLU isimleri verilmiştir. (*9)
· Bir akrabamız, Zara?daki ?Şehit Cengiz Topel Camii? büyük onarımında, iç cephe çinilerinin döşenmesi masrafını üstlenmiştir. (Diğer isimleri belirtilenlerin samimiyetlerine güvenilerek izin alınmadan yazılmıştır.)
· Sülalemizin genlerinde bulunan, ihtiyaç sahiplerine hayır ve hasenat yapma içgüdüsünden hareketle, zeki, çalışkan üniversite öğrencilerine, ekonomik durumlarına göre BURS vermek istek ve teklifleri dikkate alınmış, gerekli yönetmelik hazırlanmış (yönetmeliğin hazırlanmasında büyük emeği geçen akrabamız Sayın Ruhi ŞİMŞEK?e burada çok teşekkür ederiz) durum akrabalarımıza duyurulmaya başlanmış, bunun için ?Vakıflar Bankası, Ankara-Emek Şubesi  00 158 00 729 328 9085 nolu hesap ve ayrıca, burs vermek isteyenler, en az bir yıl, ayda; 25-50-75-100 TL dilimlerinden herhangi birini tercih ederek, paralarını bu hesaplardan birine yatıracaklardır. Hesapta toplanan bu paralar, burs için müracaat eden öğrencilere, bu iş için kurulan bir komisyonun önerisi ve dernek yönetim kurulumuzun kararı ile tahsis edilecektir. Ayrıca her öğretim yılı başlangıcı, kaç öğrenciye burs verildiği, burs parası yatıranlara bildirilecektir.
· Aile Büyüklerimizden Rahmetli Remzi Mahmutoğlu hayatta iken, değerli eşi Hesna Mahmutoğlu (Önder) ile birlikte kurdukları, (ATA GAFUR MAHMUTOĞLU VAKFI) aracılığı ile, Zara Kaymakamlığı?nın organizasyonu, denetimi ve yönlendirmesi sonucu sağlanan gelirler, her yıl Zara?daki ihtiyaç sahibi ilköğretim öğrencilerine giysi, ayakkabı, v.s. şeklinde dağıtılmaktadır.
· Akrabalarımızdan muayenehane, dershane, yurt, özel okul, v.s. gibi hizmet verenler, akrabalarına tenzilatlı hizmet vereceklerdir.
· Güncel gelişmelerin akrabalarımıza duyurulması için, internette bir sahife açılmıştır.
· Açmış bulunduğumuz bir kampanya sonucu elde ettiğimiz gelirle, Ankara?da derneğimize bir bina alınmış, dernek binamızın açılışı 02/Mayıs/2009 tarihinde yapılmıştır.
· Her yıl, rahmete kavuşmuş olan akrabalarımız, şehitlerimiz ve dindaşlarımızı anmak ve ruhlarına ithaf edilmek üzere Zara?da Çarşı Camii?nde hatim okutulmaya başlanmıştır.
· İhtiyaç sahiplerine iletilmek üzere her yıl kitap ve giysi kampanyası çalışmaları başlamıştır.
· Akrabalarımızın gerek özel sektörde ve gerekse Kamu Kuruluşlarında (Devlet Dairelerinde) çalıştığı yerlerin belirlenmesine başlanmıştır.
Amacımız;
a. Devlet Daireleri ile işi olanların işlerinin görülmesinde yardımcı olmak,
b. Özel Sektörde ve özel iş yerleri ve sektörel iş çeşitleri bilinirse, alış-verişlerimizin tanıdık, bildik yerlerden yapmanın maddi, manevi desteğimizin yapılmasına olanak sağlamak,
· Akrabalarımızın yoğunluğuna karşın üye sayımız yeterli değildir. Üye kayıt formu ve müracaat dilekçesi örneği sitemizde (www.zamod.org) verilmiştir. Bu belgelerin doldurularak dernek adresimize gönderilmesi, birlikteliğimizi ve bilgilenmemizi artıracaktır. 2009 yılında üye girişi bir defaya mahsus olmak üzere 20 TL, üye aidatı yıllık 25 TL. dır. Giriş ve yıllık aidatlar dernek hesabına yatırılacaktır. Yakın ilginiz örnek olacaktır. Bu hususu şimdiye kadar gerekli şekilde sizlere duyuramadığımızdan, gerek faaliyetlerin yürütülmesi ve gerekse harcamalar ve bağışlar belirli bir gurup kişilerce yürütülmektedir. Kendilerine şükran borçluyuz.
· Derneğimiz merkezini Ankara?da kurduk, İstanbul?da temsilcilik açtı, Sivas ve Zara?da henüz temsilcilikler oluşturamadık. İnşallah önümüzdeki günlerde buralarda da temsilcilikler açacağız. Bu çalışmaları yaparken, İstanbul?da Sayın Erol ÖNDER?e, Zara?da Sayın Ekrem MAHMUTOĞLU?na ve emek veren tüm akrabalarımıza, işin başından buyana gösterdikleri ilgi, alaka ve emeklerine çok teşekkür ederiz. Onların bu ilgisi oluşumuzun gerçekleşmesine büyük katkı sağlamıştır.


Son Güncelleme: Cumartesi, 21 Aralık 2013 01:22